COVID-19, Avrupa ekonomileri ve endüstrilerinin dayanıklılık sınırlarını ölçüyor. Böylesine bir kriz her ne kadar beklenmedik olsa da, şirketlerin günümüz zorluklarıyla doğrudan baş etmek ve bu krizden daha güçlü çıkmayı hedeflemek zorundalar. Bu da yeniden yapılandırmayı ve dönüşümü, yalnızca COVID-19’dan en çok etkilenen şirketler için değil, tüm şirketler için gündemin en üst sırasına taşıyor.
2020 yılında yaşanan ekonomik ve sosyal çalkantılar, tüm sektörlerdeki şirket liderleri için şirketlerini yeni bir döneme hazırlamak yolunda yeniden yapılandırmayı iyi bir fırsat olarak değerlendirmelerini sağladı. Bu dönüşüm, yaşanan krizden önce büyüyen ve ele alınması güç olan problemlerin üstesinden gelmeyi de kolaylaştırdığı için, birçok şirket için kaçınılmaz bir çözüm haline geldi. Dönüşüm, şirketlerin pandemiyi atlatabilmek için aldıkları kredileri geri ödeyebilmelerini sağlamak dahil olmak üzere, gelecekte daha sürdürülebilir bir büyümenin temellerini atmak için güçlü bir araç olabilir.
Şirketlerin ihtiyaç duyduğu dönüşümü ve şirket liderlerinin bu zorlu süreci nasıl değerlendirdiklerini anlamak için Kuzey Amerika, Avrupa, Orta Doğu, Afrika (EMEA) ve Asya-Pasifik bölgesindeki 11 sektörden yöneticilerle küresel bir araştırma gerçekleştirdik. Küresel ekonomide ne gibi gelişmeler olmasını beklediklerini, bu gelişmelerin şirketlerin COVID-19 sonrası gelişme ve yenilenme stratejileri için ne anlama geldiğini araştırdık.
Şirketlerin gelecekte dayanıklılık oluşturabilmesi açısından dört ana trendin ayırt edici olacağına inanıyoruz. Yöneticiler dönüşüm planlamalarını yaparken, ayakları yere sağlam basan her iş modeli için kritik önemli taşıyan bu trendleri takip etmeliler.
Dijitalleşmede yaşanan büyük ivme
Faaliyetleri yerelleştirme yönünde yüksek motivasyon
Sürdürülebilirliği teşvik etmede ve değer yaratmada Çevresel, Sosyal ve (Kurumsal) Yönetişim (ESG) hedeflerinin artan önemi
Esneklik ve iş birliği sağlayan yeni çalışma şekillerinin daha çok benimsenmesi
2021 yılının Mart ayında Kuzey Amerika, EMEA ve Asya-Pasifik’te çeşitli sektörlerdeki büyük ve küresel kurumlardan 250 kıdemli yöneticiyle yapılan araştırmamızın sonucunda üç kilit bulguya öne çıktı:
Değere dayalı yeniden yapılandırmalar, maliyetleri düşürürken sürdürülebilir ve kârlı bir büyümeye için doğru dengeyi kuran, hızlı ve etkili bir model sunuyor.
Bugün nasıl değer yarattığınızla, gelecekte nerede ve nasıl değer yaratacağınızı karşılaştırarak net bir görüş belirleyin. Hangi ürünler/çözümler, pazarlar ve müşteriler kârlı bir değer katıyor, hangileri katmıyor? Yatırım tercihlerinize rehberlik etmesi için bu bakış açısını kullanın.
Dinamik olmayan temel varsayımlar artık işe yaramıyor. Yeni senaryoları tüm yönleriyle tasarlamak, çeviklik ve planda meydana gelecek aksaklıklara müdahale edebilme kabiliyeti kazandırıyor.
Değer bakış açınızla uyumlu bir şekilde nereye yatırım yapacağınız, nerede maliyetleri büyük ölçüde düşüreceğiniz, nerede temkinli olacağınız hakkında "son derece dikkatli" tercihler yapın.
Hem yaptığınız işi, hem de inovasyon, üretim, satış, hizmet ve ürün teslimatı şekillerinizi yeniden düzenleyin. Krizlerden gerçekten güçlü çıkabilmek için işletmenin her yönünde değişiklik yapmanız; tasarruf yapabilmek ve sonuçların kalıcı olmasını sağlamak için de şirketinizi dönüştürmeniz gerekecek.