Geçmiş dönemlerde, sürdürülebilirlik, genellikle şirketin güvenlik ve itibar risklerini minimuma indirmekten ibaretti ve şirketle ilgili önemli kararlardan ayrı olarak düşünülürdü. Artık böyle değil. Günümüzde, dünyanın her yerindeki şirketler artık ESG konularına daha fazla odaklanıyor. Yine de birçok yönetici hangi aksiyonları alması gerektiğinden emin değil. Gerçekleştirdiğimiz son kurumsal yönetici araştırmasında, liderler ESG konularını ele almanın çok karmaşık - çok kapsamlı - olduğunu; bu nedenle de nereden başlayacaklarını bilmediklerini söylediler.
CSO’nun fark yaratacağı nokta da tam burası. Bu araştırmada CSO’ların şirket içinde artan rolünü ve bu yöneticilerin fikirlerinin yalnızca yasalara uyum konusunda değil; aynı zamanda İK, strateji ve hatta finans alanlarında artan önemini inceledik.
Kendi başına bir “sihirli değnek” olmasa da iyi konumlandırılmış bir Sürdürülebilirlik Yöneticisi pozisyonu, ESG ile ilgili noktaları birleştirmek ve sürdürülebilirlik dönüşümünü hızlandırmak konusunda büyük etki yaratabilir. Şirketlerin ESG’yi faaliyetlerinin merkezine almaya devam etmesi ile CSO’nun rolü de hiç şüphesiz önem kazanacaktır. Bu rapor, araştırmamıza dayalı olup önde gelen CSO’ların mevcut sürdürülebilirlik yöneticiliği çerçevesiyle ilgili uzman görüşleri ve ESG dönüşümünü hızlandıracak bir ESG yönetişim çerçevesinin nasıl tasarlanacağı konusundaki tavsiyeleri alınarak hazırlandı.
ESG’nin iş dünyasına getirdiği yenilikleri, değişiklikleri ve şirketlerin bu yenilik ve değişikliklerle nasıl başa çıktığını daha iyi anlamak için 1.640 şirkette CSO’ların rolünü araştırdık. Bu şirketlerin kaçında bu pozisyonun olduğunu, bu yöneticilerin geçmiş deneyimlerini ve şirket organizasyonundaki konumlarını araştırdık.
Şirketlerin üçte birinden daha azında resmi bir CSO pozisyonu bulunurken, beşte birinde hiçbir şekilde bulunmuyor. Araştırmamız, birçok şirkette, görevleri ve kurumsal hiyerarşide bulundukları nokta açısından sürdürülebilirlik yetkileri kısıtlı olan Sürdürülebilirlik Yöneticileri olduğunu gösteriyor. Buna, sürdürülebilirliğe odaklanmayan; ancak kurumsal sosyal sorumluluk (CSR) ve sağlık, güvenlik ve çevre (HSE) bağlamında sürdürülebilirlik alanında çalışan sürdürülebilirlik uzmanları da dahil.
Araştırmamız, şu anda Sürdürülebilirlik Yöneticilerinin neredeyse yarısının, hiyerarşik olarak üst düzey yöneticilerden en az iki kademe altta olduğunu gösteriyor. Sürdürülebilirlik Yöneticilerinin çok az bir kısmının yönetim kuruluna erişimi var; dolayısıyla da, sürdürülebilirlik dönüşümünü etkileyecek güce sahip değiller. Araştırmamızda, sınırlı yetki alanlarını göstermek için bu yöneticileri ve müdürleri “Kısıtlı Sürdürülebilirlik Yöneticileri” olarak sınıflandırdık.
Kaynak: Refinitiv, Strategy& araştırması
Bu sınıflandırmaya göre, şirketlerin neredeyse yarısının sınırlı yetkilere sahip Sürdürülebilirlik Yöneticisi bulunuyor. Tüketici ürünleri sektöründeki şirketler, resmi olarak en fazla Sürdürülebilirlik Yöneticisi pozisyonuna sahip. Hem medyanın hem de sosyal medyanın özellikle yiyecek ve giyim sektörlerinde sürdürülebilirlik konularına olan ilgisi düşünüldüğünde bu hiç de şaşırtıcı değil.
Kaynak: Refinitiv, Strategy& araştırması
Resmi olarak Sürdürülebilirlik Yöneticisi bulunan şirketlerin oranı; kimya, petrol ve doğal gaz sektörlerinde daha yüksek. Bu da, bu sektörlerde yatırımcıların, yasal düzenleyicilerin, hükümetin, medyanın ve STK’ların ESG uyumu ile ilgili baskısının çok daha fazla olduğunu gösteriyor. Resmi olarak Sürdürülebilirlik Yöneticisi bulunan şirketlerin oranının en düşük olduğu sektörler ise mühendislik ve e-ticaret sektörleri.
Sürdürülebilirlik Yöneticisi uzmanlığındaki bu açık yakında kapanacak gibi görünüyor: 2021 yılında tüm dünyada göreve getirilen Sürdürülebilirlik Yöneticisi sayısı, 2020 yılına kıyasla üç kat arttı. Bu artış trendi; iklim değişikliği, ırk ve cinsiyet eşitliği gibi konuların yatırımcıların ve CEO’ların kararlarını etkilemeye başladığı 2018 yılında ortaya çıktı. Pandemi de bu trendi güçlendirdi; çünkü, şirketler pandemiden sonra, yeni elemanlar alarak veya kendi elemanlarını kullanarak sürdürülebilirlik uzmanlıklarını oluşturup ESG ile ilgili zorluklara hazırlık yapmaya başladılar.
Araştırmamızda, şirketlerin daha çok Sürdürülebilirlik Yöneticisi işe aldığı, Sürdürülebilirlik Yöneticisi pozisyonunun etkisinin ve öneminin giderek arttığı ortaya çıktı. Peki, sürdürülebilirlikle ilgili bu uzmanlık, şirkete nasıl entegre ediliyor? Sürdürülebilirlik Yöneticisinin değişen rolünü etkileyen kilit trendler şunlar:
Arka ofisten işletmenin merkezine geçmek
ESG’yi tüm şirkete entegre etmek
ESG’yi yönetim kurulunun ve üst düzey yöneticilerin gündeminde üst sıralara taşımak
ESG raporlamasının öneminin artması
“CSO’nun temel önceliklerinden biri – özellikle erken dönemde – sürdürülebilirliğin işletmeye nasıl katkıda bulunduğunu netleştirmek. Bir ya/veya değil, bir ve olarak. Sürdürülebilirliğin nasıl değer yarattığına dair bu anlayışı ve bağlantıyı oluşturmak kesinlikle çok önemli. Ayrıca, sürdürülebilirliğin marka hikayenizle nasıl bağlantılı olduğunu ve onu nasıl güçlendirdiğini de ele almanız gerekir. Sürdürülebilirlik kendi içinde bir farklılaştırıcı değildir, bu nedenle sürdürülebilirlik anlatınızı geliştirmeniz gerekiyor.”
Günümüzde Sürdürülebilirlik Yöneticisine bağlı sürdürülebilirlik ekipleri genellikle bilgi ve birikimlerini paylaşarak işletmenin geri kalan kısmını daha sürdürülebilir olmaya zorluyor. Ama sürdürülebilirliğe karşı direnç azaldıkça ve ESG işletmenin her yönünü etkilemeye başladıkça, şirketin diğer departmanları ve yöneticileri de sürdürülebilirlikle ilgili uzmanlık kazanacak. Bu da merkezi ESG ekibinin ve Sürdürülebilirlik Yöneticisinin rolünü değiştirecek, hatta yaptıkları bazı işleri gereksiz hale getirecek. Ancak şu anda hala bu noktadan çok uzağız. Gelecekte bir çok yeni İklim Değişikliği Konferansı (COP) yapılacak ve yeni Sürdürülebilirlik Yöneticileri göreve getirilecek; tüm bunlardan sonra, ESG işletmeyle ilgili her kararda yer alacak ve Sürdürülebilirlik Yöneticileri de kendi başarılarının kurbanı olacaklar.
Sürdürülebilirlik Yöneticisi ile ilgili çalışma, Sürdürülebilirlik Yöneticilerinin görevlendirilmesi hakkında incelemelere, geniş kapsamlı şirket araştırmalarına ve yöneticilerle yapılan detaylı görüşmelere dayalıdır.
Dünya çapında Sürdürülebilirlik Yöneticilerinin görevlendirilmelerini incelemek için 2011 yılından bu yana çıkmış olan İngilizce basın bültenleri ve kurumsal duyurular incelenmiştir. Bu analize dayalı olarak her yıl görevlendirilen Sürdürülebilirlik Yöneticisi sayısı bulunmuş ve tespit edilen Sürdürülebilirlik Yöneticileri ile ilgili daha detaylı araştırmalar yapılmıştır. Bu araştırmalarda Sürdürülebilirlik Yöneticilerinin çalıştıkları mevcut şirket (eğer değiştiyse), iş deneyimleri, eğitimleri ve bağlı bulundukları kurumsal departman (örneğin, finans, satın alma, yönetim kurulu) incelenmiştir. Bu yaklaşımla, 150’den fazla Sürdürülebilirlik Yöneticisinin görevlendirildiği tespit edilmiş ve bunlar sınıflandırılmıştır.
Raporu hazırlayanlar; tavsiyeleri ve çalışmaya katkılarından dolayı, Bridget Jackson, Dima Sayess, Samer Al Chikhani, Wineke Haagsma, Ruirui Zong-Rühe, Meike Hegge ve Thomas Hocks’a teşekkür eder.