Elektrikli Araç (EV) devrimi çoktan başladı. Elektrikli araçlar tüketiciler için daha uygun ve ulaşılabilir hale geldikçe bataryalı elektrikli araçların (BEV'ler) giderek daha fazla benimsenmesi, güvenilir ve kullanışlı şarj altyapısına olan ihtiyacı artırıyor. Elektrikli araçlar için kurulu şarj noktası sayısının dünya çapında 2035 yılına kadar, çoğunluğu AB, ABD ve Çin gibi büyük pazarlarda olmak üzere yaklaşık 210 milyona ulaşması bekleniyor. Türkiye'deki kayıtlı bataryalı elektrikli araç (BEV) sayısının ise 2030 yılına kadar (orta senaryo modelimize göre) iki milyon sınırını aşması; 2023 yılı sonu itibariyle 8.000 adetin üzerine çıkmış bulunan halka açık kamu ve özel şarj istasyonlarının ise 2032 yılına kadar 118-122 bine ulaşması bekleniyor.
Türkiye şarj pazarı, pazara yeni girenlerin ilgisini çekmeye devam ediyor; 2023 sonu itibariyla şarj istasyonu lisans sahiplerinin toplam sayısı 150’yi aştı. Yine de hala kamuya açık şarj istasyonlarının yaklaşık %80’i, pazardaki mevcut beş şarj ağı sağlayıcısı tarafından yönetiliyor. Pazara yeni girenlerin çoğu, elektrikli araç şarj teknolojisindeki sürekli değişim, artan bakım giderleri ve kiraların yanında, yüksek kâr sağlayabilecekleri yeri bulmanın zorluğu nedeniyle de yatırım yapmakta tereddüt ediyor. Bu temel problemi çözmek için uygulanabilecek stratejiler arasında; sorunsuz bir şarj deneyimi sağlamak, yeni iş modelleri geliştirmek, yurt dışına açılma yoluyla ölçek ekonomilerinden yararlanmak ve ortaklıklar kurarak ek gelirler elde etmek gibi çeşitli stratejik seçenekler yer alıyor.
Elektrikli araç (EV) şarj pazarı, bataryalı elektrikli araç (BEV) kullanımı konusundaki yasal düzenlemelerle ve alım-satımla ilgili belirsizliklerin azalmasıyla yerini sağlamlaştırıyor. 2035 yılına kadar, bataryalı elektrikli araçların, yeni binek araç satışlarının %60 ila %90’ını oluşturması ve bu nedenle de Avrupa, ABD, Çin'deki kayıtlı bataryalı elektrikli araç sayısının 370 milyonu aşması bekleniyor. Şarj altyapısına olan talebin ana itici gücü olan bataryalı elektrikli araç satışları sayesinde, 2035 yılında bu pazarlarda kurulu şarj noktası sayısının yaklaşık 210 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor.
Elektrikli araç pazarının büyümesi, büyük ölçüde gelecekteki hükûmet politikalarına ve teşviklerine bağlı; ancak, elektrikli araç sahipliğinin toplam maliyetinin düşmesi, yaygın elektrikli araç şarj ağı sayesinde şarj noktalarına erişim kolaylığı ve gelişen batarya teknolojisi de müşterinin satın alma tercihlerini etkileyen kritik faktörler. 5.000'den fazla katılımcıyla gerçekleştirdiğimiz küresel bir araştırmaya göre, tüketicilerin elektrikli araç satın almamasının en önemli 3 nedeni şunlar: Satın alma fiyatı (katılımcıların %57’si), yetersiz şarj ağı (%35) ve sürüş menzilinin yetersiz kalması kaygısı (%34).
Elektrikli araçların kullanımının artmasının önündeki en önemli engellerden biri olan kamuya açık şarj imkânlarının sınırlı olması konusundaki kullanıcı endişelerine rağmen, Türkiye pazarında elektrikli araç satışları 2023 yılında rekor kırdı. Türkiye Elektrikli ve Hibrid Araçlar Derneği (TEHAD) tarafından yayımlanan son verilere göre, Türkiye'de, 2023 yılında 65,623 adede ulaşan yeni elektrikli araç satışları, 2022 yılında 8,210 adet olan yeni satışları aşmıştır. Strategy& Türkiye olarak, Türkiye'deki kayıtlı elektrikli araç sayısının %62'lik bir yıllık bileşik büyüme oranı ile 2023 yılındaki 80.110 bin seviyesinden (Kaynak: TÜİK) 2030 yılında 2,000 - 2,200 bin seviyesine ulaşacağını tahmin ediyoruz.
Elektrikli araç pazarındaki büyümenin, talep tarafında elektrikli araç şarj istasyonlarının sayısını artırması bekleniyor. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu “EPDK” tarafından 20 Eylül 2023 tarihinde yapılan son kamuoyu açıklamasına göre, Türkiye genelinde 4.221 şarj istasyonunda 6.633 alternatif akım (AC) şarj noktası ve 2.228 doğru akım (DC) şarj noktası olmak üzere toplam 8.861 kamuya açık şarj noktası bulunuyor.
Strategy& Türkiye’nin analizine göre, Türkiye’deki özel ve kamu şarj ünitelerinin sayısının ortalama %33’lük bir yıllık bileşik büyüme oranıyla artarak 2023 yılındaki 8 bin- 11bin seviyesinden, 2032 yılında 118bin-122bin seviyesine yükselmesi ve DC şarj ünitelerinin toplam şarj üniteleri içindeki payının yaklaşık %5 ila 10’unu oluşturması bekleniyor.
18 Nisan 2022 tarihinde yürürlüğüne giren “Şarj Hizmeti Yönetmeliği”nin ardından Türkiye'de enerji sistemi sağlayıcıları, yazılım şirketleri ve ilk kez enerji yatırımı yapan şirketler de dahil olmak üzere 143 şirket, şarj ağı işletmecisi lisansı almıştır. Bununla birlikte, toplam şarj istasyonlarının %80’inden fazlasını elinde tutan az sayıda oyuncu, pazarın çoğunluğuna hâkim durumdadır. Örneğin, Enerjisa’ya ait Eşarj, G-charge, TOGG’a ait Trugo, ZES, Voltrun (alfabetik sıra, herhangi bir pazar payını temsil etmemektedir) en büyük şarj ağı operatörleri arasındadır. Şarj ağı işletmecisi lisans sahiplerinin sayısının artmasıyla, kamuya açık elektrikli araç şarj pazarı yakın vadede parçalı bir pazar olarak kalabilir; yine de diğer sermaye yoğun pazarlarda olduğu gibi gelecekte konsolidasyon görülebilir.
Şarj ağı işletmecileri ve pazardaki diğer oyuncular, gelecekteki talebi karşılamak için yeterli sayıda kamuya açık şarj istasyonu inşa etme yarışındalar; ancak bugün karşılaştıkları en büyük zorluk sürdürülebilir bir kâr elde edebilmek. Yüksek kurulum maliyetleri, şarj istasyonlarının yeterince kullanılmaması ve farklılaşma eksikliği, günümüz elektrikli araç şarj pazarını etkileyen faktörler. Türkiye elektrikli araç şarj pazarı yeni oyuncuların ilgisini çekerken, mevcut şarj ağı işletmecileri de müşteri sadakatini sağlama almalı, farklılaşma ve yeni iş modelleri yoluyla rekabette öne geçmeli, yurt dışına açılma ve doğru yer seçimi ile ölçek ekonomileri elde ederek kârlılık elde etmeli ve sürdürülebilir büyüme için ek gelir kaynakları yaratmalıdır.
Elektrikli araç sürücülerine mümkün olan en iyi şarj deneyimini sunabilmek için bir elektrikli şarj ağı işletmecisinin çeşitli paydaşları etkili şekilde yönetmesi gerekiyor. Sürekli çalışan şarj cihazları ile elektrikli araç şarj hizmetinin güvenilirliği, sorunsuz bir müşteri deneyimi yaratmak ve müşteri sadakatini garantilemek için basit ama en önemli gerekliliklerden biri. Nesnelerin interneti sistemleri ile sürekli izleme, tahmine dayalı bakım ve yerel hizmet sağlayıcılarıyla ortaklıklar; şarj hizmetinin sürdürülebilirliği için çok önemli.
Elektrikli araç şarj pazarının nispeten olgunlaşmamış olması ve sürdürülebilir kâr elde etmenin zorluğu göz önüne alındığında, pazardaki oyuncuların değer zincirinin farklı bölümlerine odaklanan yeni iş modellerini denediklerini gözlemleyebiliyoruz.
Strategy& olarak, elektrikli araç şarj değer zincirinde şarj noktası donanımından, ek katma değerli hizmetlere kadar uzanan altı ana gelir havuzu belirledik. Bu gelir havuzları ve şarj kategorileri arasında, pazardaki oyuncuların uygulayabileceği yedi temel oyun planı görüyoruz.
Şarj ağı işletmecisi iş modeli, konuma göre değişebilmekle birlikte, geri ödeme süresi 7 ila 10 yıl olan ve ciddi bir sermaye yatırımı gerektiren varlık ağırlıklı bir modeldir. Satın alınan elektrik üzerindeki kârı koruyabildiği için, kurulu şarj noktalarının kullanılması, şarj ağı işletmecilerinin kârlılığını artıran en önemli faktörlerden biridir. Farklı pazarlardaki benzer tecrübelere dayanarak, şarj ağı işletme işinde, kullanımı artırma ve fiyatları koruma becerisine dayalı olarak dört temel gelişim aşaması görülmesi bekleniyor:
Bataryalı elektrikli araç stoğunun azaldığı ve şarj cihazlarına duyulan ihtiyacın nispeten az olduğu dönemlerde kâr sağlayabileceğiniz alanlar yaratın. Ortalama kullanım oranı %5’in altındadır.
Bataryalı elektrikli araç satışları ya da stoğu arttıkça şarj kaygısını önlemek için şarj noktalarını hızla artırmaya odaklanın. Kullanım oranı %5-10’a yükselir.
Bataryalı elektrikli araç stoğu daha da arttıkça ve kullanım %10-15’e yükseldikçe, doğru ortaklıklar ve ek katma değer yoluyla kullanımı en üst seviyeye çıkarın.
Artan rekabet ve kâr marjı baskısı karşısında iş ağı optimizasyonuna daha fazla odaklanın.
Doğru yer seçimi, kamuya açık şarj işletmesini etkileyen önemli bir faktör. Şarj ağı işletmecileri, bir şarj istasyonu ağı kurarken, hem kalabalık kentsel alanlarda hem de otoyollarda en popüler yerleri erkenden belirlemeli ve güvence altına almalıdır. Ayrıca, elektriğin olup olmaması ve elektrik şebekesi kapasitesinin ölçeği de kurulumu etkileyen önemli faktörlerdir.
Buna ek olarak, bazı Türk oyuncular, Türkiye’deki elektrikli araç şarj istasyonlarının satışı, kurulumu ve işletmesi dahil olmak üzere faaliyetlerini, iştirakleri aracılığıyla yurtdışı pazarlara genişletmeyi hedeflemektedir. Zorlu Enerji, faaliyet ağını genişletmek ve ölçek ekonomilerinden yararlanmak için halihazırda 20’den fazla ülkede iştirak kurmuştur.
Daha fazla oyuncunun elektrikli araç şarj pazarına girmesi ve buna bağlı olarak müşteri sadakatinin azalması nedeniyle , şarj ağı işletmecilerinin gelir ve kârlarında düşüş yaşanabilir. Şarj ağı işletmecileri, şarj cihazı rezervasyonu, araçlara paket teslimatı gibi yeni gelir kaynaklarını faaliyetlerine ekleyerek şarj cihazı kullanımına olan bağımlılıklarını azaltabilir, aynı zamanda da sundukları hizmetleri çeşitlendirebilirler.
Ortaklıklar ve ittifaklardan oluşan bir ekosistem kurmak da şarj ağı işletmecileri için çok önemli olacaktır. Günümüzde, şarj ağı işletmecileri, orijinal ekipman üreticileri, perakendeciler de dahil olmak üzere elektrikli araç şarj ekosistemindeki paydaşlar, sektör içinde veya farklı sektörlerle ortaklıklar kuruyorlar.
Türkiye’de elektrikli araç kullanımı henüz beklenen seviyeye ulaşmadığından; şarj ağı işletmecileri için pazara giriş zamanlaması, doğru iş modeline sahip olma, yeni gelir kaynakları belirleme, müşteri deneyimini çeşitlendirme, ölçeklenebilir ortaklıklar kurma ve ekosistem oluşturma başarıyı etkileyen önemli faktörler olacak.
Strategy& Türkiye olarak, elektrikli araç şarj sektörü paydaşlarına, oyunun kurallarını değiştirecek bir büyüme stratejisi tasarlamak için pazar potansiyelinin ve rekabet ortamının kapsamlı bir değerlendirmesini yapmalarını öneriyoruz.
Türkiye elektrikli araç şarj pazarına başarılı bir giriş yapabilmek için değerlendirebileceğimiz stratejik seçenekler nedir?
Elektrikli araç şarjı değer zincirinin hangi bölümlerinde en fazla değeri yaratabiliriz?
Bu stratejik seçeneklere yönelik beklenen kârlılık seviyeleri ve ulaşılabilecek pazarın boyutu nedir? Ne kadar yatırım yapmamız gerekiyor?
Kontrol altına almamız gereken önemli pazar, rekabet ve yasal düzenleme riskleri nelerdir?
Elektrikli araç şarj faaliyetleri mevcut veya gelecekteki kabiliyetlerimize uygun mu?
Ne tür iş modelleri oluşturabiliriz?
Pazara açılma stratejimizi kilit hedef müşteri kategorileri, ürünler, fiyatlandırma seviyeleri, tedarikçi ağı ve gerekli kapasiteyi göz önünde bulundurarak nasıl tasarlamalıyız?
PwC Strategy& olarak, enerji, otomotiv, perakende, telekom ve finansal hizmetler gibi çeşitli sektörlerdeki müşterilerimize, yatırım değerlendirmesinin ilk gününden itibaren pazar ve rekabet değerlendirmesi, mali özel incelemeler, birleşme ve satın alma araştırmaları ve program yönetimi gibi çeşitli alanlarda "stratejiden uygulamaya" yeteneklerimizi kullanarak, entegre bir yaklaşımla yardımcı oluyoruz.