Bankalar da diğer kurumlar gibi Acil Durum / Kriz Yönetimi eylem planları hazırlamalı ve hayata geçirmeli, çalışanların güvenli bir şekilde işlerine devam etmelerini sağlamalı ve teknik altyapının buna imkan tanımasına yönelik aksiyonları almalıdır. İç ve dış tüm paydaşlar ile iletişimi düzenli bir şekilde gerçekleştirmelidirler. Tüm bu faaliyetlerin yönetimi CEO önderliğinde farklı fonksiyonlardan uzman yöneticilerin dahil olduğu bir Kriz Yönetim Ekibi tarafından koordine edilmelidir;
Krizin devam etmesi ile birlikte düşen güven ortamı neticesinde bankalar kredilerin tahsilatlarında zorluk yaşamaya başlarlar. Buna ek olarak düşen işlem hacimleri ile birlikte gelirlerde de azalma beklenecektir. Tüm bunlar bankaların likiditeleri, riskli varlık miktarları, karlılıkları ve sermaye yeterliliklerine olumsuz etki edeceklerdir. Bu ortamda bankalar, farklı varsayımlar altında senaryo analizleri yaparak ileride oluşabilecek finansal etkileri yönetmeyi hedeflemelidirler;
COVID-19 müşterilerin ihtiyaç, tüketim ve davranışlarında değişime yol açacaktır. Harcama eğilimlerindeki azalma ile beraber alternatif dağıtım kanallarının daha aktif bir şekilde kullanılması beklenecektir. Bankalar müşterilerini farklı kriterlere göre segmentlere ayırarak değişen müşteri davranışlarına göre hizmet alanlarını çeşitlendirmeli ve müşterilerine özel imkanlar sunmalıdır;
Krizin Türkiye ve yurtdışı ekonomilerine yaratmakta olduğu etkiler ile beraber bireysel / kurumsal müşteriler ve finansal kurumların risk algıları ve yatırım tercihlerindeki değişim fonlama yapısında ve maliyetinde değişime sebebiyet verecektir. Bankaların bu dönemde bilançolarını daha sağlıklı yönetebilmeleri adına almaları gereken aksiyonlar bulunmaktadır.